26 Ocak 2015 Pazartesi

Cotta 7

Merhabalar,

Başka bir ülkede yaşarken insan sevdiği yerleri daha bir özenli yazıyor herhalde diyerek başlamak istiyorum bu çok geç kalmış yazımıza ve affınıza sığınıyorum. Cotta 7 isteyerek gittiğimiz bir yerdi. Arayıp bulduklarımızdan, beğendiklerimizden biri. Kitap kulübümüzün de Şeker Portakalı ve Küçük Prens tartışmalarına ev sahipliği yapmıştı. 



Içeri girdiğimizde dış mekanını oldukça rahat ve huzurlu bulduk. Bir alışveriş  merkezinde bulamayacağınız bir rahatlık. Genel hatlarıyla sizi rahat  hissettiren ve gerçekten menü ile ilgili tavsiye verebilen garsonlar bulunmakta. Üstelik de saatlerce otursanız bile zebellah gibi başınızda beklemiyor ama çayınızın bittiğini de kaçırmıyorlar. Küçuk detaylar çok önemlidir benim için. Menü el yazısı ile bir kağıt olarak geliyor ve kendi deyimleriyle 'ansiklopedi gibi degil' ancak oldukça yeterli. Gelelim sahiplerine: Cotta 7 Mutfak Sanatları Akademisi'nde eğitim almış mühendis şefler tarafından açılmış anladığımız kadarıyla. Pek de şahane olmuş zira herhangi bir yerde yiyebileceğiniz patates kızartması, şahane hamburgerinizin yanında trüf yağlı ve parmesan peynirli olarak sunuluyor. Közlenmiş patlıcan çorbası ve balkabaklı çorbası ise  bilemiyorum söylemeye gerek var mı ama leziz. Yani her yerde görmeye alışık olduğumuzdan farklı bir mutfak sergilenmekte. Farklı ve inanılmaz lezzetli. 




Ancak, kitap kulümüzün diğer üyeleri de eminim katılacaklardır, tatlılar bir ayrı güzel. Brownie ve Saksı tatlısı özellikle müptelası olunacak cinsten. Ikisinin de sunumlari çok farklı. Saksı meyvesi içindeki çarkıfelek- beş bıyık derler bizde- meyveli puding sebebiyle ekşi, haşhaş sebebiyle çıtır, pandispanyası ile hafif katkat bir tatlı. Uzerindekiler ise meraklılarına, beyaz çikolata ve nane yaprağı. Garsonun önerisi ile kaşığı dibine kadar daldırıop her katmandan almalısınız. Kesinlikle çok farklı ancak benim gibi hafif ekşi sevenler için müptelası olunacak bir tatlı.. Ikinci şahane tatlısı ise Brownie. Yumuşacık kek, yanında beyaz çikolata ganaş ve üzerinde erimekte olan bitter çikolata parçası ile servis ediliyor. Yemelere doyamıyorsunuz.

Yani sözün özü; Cotta 7 olmuş. Birden çok kere sadece tatlı için gidilmelidir bence

Ps: - Mekan Taurus AVM'nin dışında yer alıyor, arabanızı hemen restoranın dışına park edebiliyor      
        ve fişinizi göstererek ücret ödemeden ayrılabiliyorsunuz.
     -  Fiyatlar ortalamanın biraz üzerinde ancak kesinlikle değiyor.

7 Ocak 2015 Çarşamba

Bir IKEA Dolabında Mahsur Kalan Hint Fakiri'nin Olağanüstü Yolculuğu - Romain Puertolas

Bize Özel Kitap Kulübü'nün bu seferki kitabını yeni fakat süper adapte üyemiz Sevcan seçti. Onun da bir tavsiye üzerine edindiği kitabın ismi gerçekten evlere şenlik: Bir IKEA Dolabında Mahsur Kalan Hint Fakiri'nin Olağanüstü Yolculuğu! İçerik de en az isim kadar evlere şenlik. Kitabın yazarı Romain Puertolas, isminin okunuşuna ilişkin kelime oyunlarını kitap boyunca sürdürdüğü kahramanı Hint Fakiri Ajatashatru Lavash Patel'in Fransa'daki bir IKEA mağazasında başlattığı macerasıyla, 36 ülkede yayımlanan bir kitaba imza atmış.

Kitabın 36 ülkede yayımlanmasını bir kenara koyarak belirtmeliyim, ki kulübümüzün diğer üyeleri de bu noktada bana katılacaklardır, bu kitap bizim genelde okuduğumuz kitaplardan farklı çıktı; fakat Bize Özel Kitap Kulübü'nün etkisi de kendini burada gösteriyor sanırım. Normalde dikkatimizi ve ilgimizi çekmeyecek bir kitaba Bize Özel Kitap Kulübü bünyesinde şans vererek rutin dışına çıkmak, sonuçta dünyaları başımıza yıkacak bir eylem olmasa gerek :)

Bu açıdan kendi adıma da memnunum bu farklı denemeden çünkü ben bu kitabı okurken pek eğlendim. Bazı noktalarda, kitabın orijinal dilinde anlamlı ve güzel durabilecek yerlerde, çeviri ve kültür/mizah farkı sebepli havada kalmışlıklar elbette mevcut fakat hem yayınevi hem çevirmen bu durumun farkında oldukları izlenimi veriyorlar zaten, o sebeple yapacak çok da bir şey yok. Bazı kısımlarda da, akışın varacağı son kolaylıkla tahmin edilebiliyor ya da akışın istenen o noktaya bağlanması için zoraki hamleler görülebiliyor (hatta bazen "ahh.. klişe!" bile deniyor) ama bu yine de kitaptaki eğlenceli aksiyonu inkar ettirmiyor.

Kitaba ilişkin olarak internette yapılacak küçük bir araştırma ile, kitabın mültecilik konusuna değinmekte olduğu bilgisine rahatlıkla erişilebiliyor. Bu bilgi ışığında bende oluşan beklentiyle aynı yoğunlukta bir karşılığı maalesef bulamadım kitapta ama yine de altını çizdiğim bir iki cümleye burada yer vermek isterim. Kitapta birkaç yerde yakalanan ve hakkının verilmesi lazım gelen doğru ve yerinde tespitlere de bir örnek olacaktır bu cümleler:

"Zira, mültecilerin bile bir onuru vardı. Mallarından, mülklerinden, pasaportlarından, kimliklerinden olmuş halleriyle, onlara kalan son şey de buydu zaten. Onur. Ve işte bunun için yalnız çıkıyorlardı yola, karılarını, çocuklarını almadan. Onları asla böyle görmesinler diye. Onları daima büyük ve güçlü olarak hatırlasınlar diye. Daima."*


Bunun yanı sıra kitabın insanı duygulandıran bölümleri de, değerlendirme buluşmamızda detayları konuştukça "İşte orayı çok beğendim!" diye gülüşerek bağırdığımız yerleri de mevcut. Ama kitabın "mutlu son"a fazla hızlı ulaştığını, öyle ki ayrıntı kaçırmamak adına okurken kendimizi frenlemek zorunda hissettiğimizi de belirtmeliyiz. Genel olarak bakınca pek bizim tarzımıza uygun bir kitap olmasa da; hafif, eğlenceli ve düşünsel efor harcatmayacak bir kitap okumak isterseniz; Bir IKEA Dolabında Mahsur Kalan Hint Fakiri'nin Olağanüstü Yolculuğu'nu size önerebiliriz. Elbette ki yine çekişmeli geçen puanlama seansının ardından bizden bu kitaba çıkan ortak puan ise 6 :) Son olarak bu kitap sayesinde öğrenmiş bulunuyoruz ki Hint fakirliği gerçek ve saygı duyulması gereken bir meslek!


* İtalik bölüm kitaptan alıntıdır (sayfa 76).